ALLAH DOSTLARININ DUASI DÜNYA MALINDAN DEĞERLİDİR
Hacca gitmek için Ebü’l Hasan el-Lü’lü gemiye biner. Yolculuk esnasında fırtınaya yakalanırlar ve gemi batar. Gemidekilerle beraber Ebü’l Hasan canlarını zor kurtarırlar. Fakat bütün eşyaları soğuk sulara gömülür. Karaya çıkınca arkadaşları suda kaybolan eşyalarının derdine düşer. Eşyaları denizden çıkarmanın çarelerini aramaya başlarlar. O ise arkadaşlarına uymaz. Hac yolculuğuna devam etmek için acele ile her şeyini bırakarak oradan ayrılmak ister. Yanında bulunanlar; “Hacda ne buldun ki büyük servetini denizde bırakıp gidiyorsun?” diye hayretle sorunca onlara daha önce başından geçen şu olayı anlatır: “Hacca ancak Allah dostları gider. Bana Allah dostlarının duası yeter... Yılın birinde hac yolunda suyumuz bitmişti. Kafilede hiç kimsede tek damla su kalmamıştı. Hep birlikte su aramaya çıktık. Kafileden birkaç mil uzaklaştım ki, bir adam gördüm. Adam kumlar üzerinde oturmuş, asasını yere saplamıştı. Asasını sapladığı yerden billur gibi bir su kaynıyordu. Devemden indim ve o sudan kana kana içtim. Kırbamı doldurdum. Dönüp yol arkadaşıma haber verdim. Onlar da gelip o sudan içtiler ve kırbalarını doldurdular. İşte böyle mübarek Allah dostları hacda toplanırlar. Bütün müminlerin bağışlanması için dua ederler. Bunların duaları Allah katında bütün dünya malından kıymetlidir. Ben onların dualarını bütün dünyaya değişmem.” (Muhyiddin-i Arabi, El-Müsamere)