Küsmüş hayata artık,
Gözler baygın bakışlı ve
Üzerinde sürekli düşünceli bir hal...
Saçı başı dağılmış,
Hani varoş desem değil,
Mecnun desem değil...
Üzerine beyaz elbiseler giymiş,
Sanki özgürlüğe yakın
Ama sonu yine bir hiç
Çabalıyor durmadan,
Bulup buluşturup sürünsede gidiyor,
Yine de akıyor zaman...
Rüya içinde rüya ya dalmış,
Gönül içinde gönle düşmüş,
Düşüncelerinde kaybolmuş...
Anlatıyor birşeyler,
Sesini duyurmak ister,
Ama ne çare
Oysa ki dilinde hep aynı sözler,
Geveleyip durur
Beni bana sor beni bulacaksın,
Beni kendine sor beni bulacaksın,
Beni her şeye sor ve tek bir yere varacaksın...
Gözlerimde bir ateş, kaybolmaya yakın...
Her sukutun bozulduğu bir madiiyat içinde,
Satırlar dökülürken kendi alemime gömülmekteyim...
Bir yol bittikçe yeni ayrımlar,
Her yolun başında bir dost gülüşü,
Sonunda yine aynı rüya düşüşü...
Sanki kısır bir döngü,
Düşlerde ve düşüncelerde aynı kader,
Yeni oluşumların içinde mutlak var bir keder...
Kime neyi anlatsam tek bir cevap
Kime neyi sorsam tek bir meal
Şair susar gönül düşer yere ve
Oysa ki dilinde hep aynı sözler,
Geveleyip durur
Beni bana sor beni bulacaksın,
Beni kendine sor beni bulacaksın,
Beni her şeye sor ve tek bir yere varacaksın...