olan oldu ve geçtiğimiz yazın köyümüzün pikniği vardı. gittik. ve orada gül adında bir akrabama bir anda ne olduysa olsu şimşekler çaktı adını o anda koyamadığım bişey oldu. ama piknikte bişey diyemedim. akşam oldu herkes evine döndü. bir hafta boyunca aklımdan çıkmadı. ve köyün pikniği olduktan bir hafta sonra bir piknik daha düzenlendi bu sefer köy değil genel olarak divriği ilçesinin pikniği idi. yaklaşık 10 bin ile 25 bin arasında katılımı olan bir piknik. o poikniğe ben gitmeme kararı aldım. sebep ise gül aklımdan hiç çıkmadığı için biraz hüzünlü idim. ve gülün bu pikniğr geleceğini tahmin etmiyordum. kararımı vermiştim. gitmeyecektim.
derken sabahın saat 5 inde babam yatağımın önüne geldi eyüp hadi kalk pikniğe gidiyoruz dedi ben dedim gelmiyorum siz gidin. ve babam dediki sana son kez söylüyorum kalk ve hazırlan gidiyoruz dedi. ( öfkeli bi şekilde ) tabi bende mızmızlanarak gitmekten başka çarem kalmamıştı. eşyaları arabaya indirdim hazırlıklar tamam ve yola düştük ormana vardık. ormana varırı varmaz ben gülü aramaya başladım. bir yandan arıyor bir yandan dua ediyordum. sadece onu bir daha görebilmek için. ormanı komple aradım fekat gül yoktu. ümidim kesilmişti. gelmemiş dedim. ve başımı öne eğerek oyunların oynandığı orman pistine doğru gidiyordum gösterileri izlemek için. masamız ise piste yakındı. piste gelip biraz izledikten sonra masamıza doğru yol alıcakken kafamı çevirdiğim anda gülü bizim masada gördüm ve annesi le beraber bizim masada oturuyorlardı. içime bir anda serinlik gelmiş ve onu görmüştüm. hemen masaya gittim ve konuştuk. sohbet felan gül bir arkadaşını daha getirmişti işyerinden yanına. neyse masadan gittikten sonra bütün piknik boyunca ben gülün peşinde idim. gül nerde ben orda. hatta bir ara masasına kadar gittim. babası ile annesi ile sohbet ettim. hatta gül karpuz doğradı karpuz yedik felan derken. işte ben gösterileri izlerken pistte söyledim konudan bahsettim. çok şaşırdığını ve böyle bişey olamayacağını benden böyle bir teklif beklemediğini söyledi. ve piknik bitti eve geldik.
hüzünlüydüm. hatta şaşkınlıktan ne telefon numaramı ona vermiştim nede onun telefon numarasını alabilmiştim.
ama yılmadım. ararştırdım çalıştığı yeri buldum. derken 1,5 saat aramanın sonunda iş telefonunu buldum ve aradım. konuştum. akşam iş çıkışında yanına gittim. ve ayak üstü konuştu telrar reddetti. fakat ben yine yılmamıştım. derken buluşmalar mesajlaşmalar telefonlar başlamıştı. artıks anki herşey uoluna giriyordu sanki.
aradan 1 ay geçtikten sonra doğum günü olduğunu öğrendim. ayın 18 i idi. ve ben güzel bir doğum günü sürprizi yapıp onu yine şaşırttım. ve beklediğim müjdeyi bana doğum gününde vermişti. ondan sonra 2 ay boyunca herşey 4 4 lüktü.
fakat sonu hazin bitti.
onun doğum gününde birleştik benim doğum günümde ayrıldık.
sebepsiz yere ayrıldık hemde. ayrılığı o istemişti.
fakat ben hala onu seviyorum. savaşmayada devam edicem.